oleuropein

Zeytin, tarih boyunca barışın sembolü olmuştur. Zeytin ağacı da yüzyıllardır kutsal olarak kabul edilmiş ve varlık, bilgelik ve sağlığın bir sembolü olmuştur. Zeytin meyvesi; belli aşamalardan geçerek sofralık zeytin veya zeytinyağı gibi gıda maddeleri olarak kullanılabildiği gibi ilaç sanayi, kozmetik ve hayvan beslenmesinde de kullanılabilmektedir.

Zeytin yaprağının ilk olarak Eski Mısır’da ilaç olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yüzyıllardır yetiştirilen zeytin ağacının sağlığa yararlı etkileri son zamanlarda yapılan araştırmalarla daha da aydınlatılmaktadır.

Zeytinyağı; Olea europaea L. meyvesinden mekanik yollarla elde edilmektedir ve Akdeniz diyeti diye adlandırılan beslenme şekline ait önemli bir gıda ürünüdür (Tripoli ve ark., 2005). Bileşiminde % 98 trigliserit ve % 2 fenolik maddelerin yanı sıra serbest yağ asitleri, steroller, hidrokarbonlar, uçucu bileşenler ve antioksidanlar bulunmaktadır. Zeytin meyve etinin %1-3’ü oranında fenolik madde içermektedir ve bu fenolik maddeleri; fenolik asitler, fenolik alkoller, flavonoidler ve sekoiridoitler olarak sınıflandırmak mümkündür. Zeytin fenoliklerinin zenginliği sayesinde zeytinyağı da fenolik bileşiklerce zengindir. Zeytin, hiçbir kimyasal işleme maruz bırakılmaksızın doğal sızma olarak yağa işlendiğinde de fenolik bileşiklere sahiptirler.

Oleuropeinin İnsan Sağlığındaki Yeri ve Önemi

Antioksidan Etkisi

Oksidasyonu geciktiren/engelleyen bileşiklere antioksidan denilmektedir. Bir antioksidan olarak oleuropeinin LDL kolestrolünün oksidasyonunu azalttığı bildirilmektedir. Okside olmuş LDL’nin kolestrolün en tehlikeli formu olduğu ve atardamar yapılarına zarar verebileceği bilinmektedir. Hayvanlarda yapılan birçok araştırmada oleuropeinin antioksidant etkisi olduğunu destekler nitelikte sonuçlar elde edilmiştir.

Antiviral Etkisi

Zeytinin pek çok bölgesindeki oleuropein varlığı bakteri saldırılarına bir direnç kaynağı olmaktadır. Doğal bir antimikrobiyel olan oleuropein mikroorganizmaların gelişim hızını yavaşlatmakta ve onların gelişimini inhibe etmektedir. Yapılan birçok araştırma Esherichia coli,Bacillus cereus, Enterococcus faecalis, Lactobacillus plantarum, Salmonella enteritidis, Salmonella typhi, Staphylococcus aureus gibi pek çok mikroorganizma ve küfler üzerinde inhibe edici özellik gösterdiği bildirilmektedir. Ayrıca antimikoplazmal etkisi de yapılan çalışmalarla açıklanmıştır. Oleuropeinin bu aktivitesinin altında yatan moleküler mekanizmalar hala tam olarak belirlenememiştir. Yapılan çalışmalarda oleuropeinin aynı zamanda; Hemorrhagic septicemia rhabdovirus (VHSV), Hepatit B virüsü ve HIV’e karşı antiviral etki gösterdiği tespit edilmiştir.

Antitümör Etkisi

Zeytin ve zeytinyağında bulunan antioksidanlar arasında anti-tümör aktiviteden sorumlu ana bileşiğin oleuropein olduğu bildirilmektedir. Bir antioksidan olarak hücreleri tümör oluşumundan koruduğu ve bir anti anjiyogenik olarak da tümör yapısının yayılmasını engellediği düşünülmektedir. Birçok faydası bulunan ve toksik bir etki yaratmayan oleuropeinin kansere etkisi üzerine son yıllarda pek çok çalışma yapılmıştır. Yapılan araştırmalarda oleuropeinin hücre büyümesini ve dağılmasını baskıladığı tespit edilmiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan uygulamalarla da oleuropeinin tümör büyümesini hızla gerilettiği bildirilmektedir. Meme, deri, kolon ve prostat gibi kanser türleri üzerindeki araştırmalarda oleuropeinin olumlu etki gösterdiği tespit edilmiştir.

Nöroprotektif Etkisi Parkinson ve Alzheimer gibi sinirsel hastalıklar nöronların fonksiyonel özelliklerini kaybetmesi sonucu meydana geldiği bilinmektedir. Yaşlanmada etkili olan mitokondriyal DNA zararı ve oksidatif stres (serbest radikallerin artması, antioksidant seviyenin azalması gibi nedenlerle ortaya çıkan vücut için zararlı durum) Alzheimer, diyabet gibi dejeneratif hastalıkların gelişmesinde ve ilerlemesinde etkilidir. Oleuropeinin nöroprotektif özelliğini araştırmak adına bazı çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bir çalışmada oleuropeinin, Parkinson hastalığıyla ilgili olan dopaminerjik sinirlerin zarar görmesini veya kayıplarını engellediği görülmüş ve bu hastalığın tedavisinde yeni bir umut olmuştur. Ayrıca Alzheimer hastalığı için de tedavi edici bir bileşik olduğu bildirilmektedir.

Bir zeytin fenoliği olan oleuropein zeytine acılık vermekte ve olgunlaşma ile birlikte azalmaktadır. Bu bileşen zeytinden uzaklaştırılsa bile sağlık yönünden sağladığı olumlu etkiler sayesinde başka bir formda kullanılmasının mümkün olabileceği görülmektedir.