Zeytin ağacı (Olea Europea) , Akdeniz, Avrupa, Asya ve Afrika’ya özgü, sık dallı, yayvan tepeli, herdem yeşil yapraklı, yaprak dökmeyen ağaçtır. Ağacı bodurdur ve yüksekliği nadiren 8-15 m’yi aşar. Sadece güney İtalya’nın Campania bölgesindeki Pisciotta civarındaki bölgede bulunan 40,000 ağaçtan oluşan benzersiz bir tür olan ‘Pisciottana’, buna uygun olarak büyük gövde çapları ile genellikle bunu aşar. Ağaç yaşlandıkça, düzgün gri renkli gövde kabuğu giderek çatlar. Ağacın tacı (tepesi), yaklaşık olarak artan boy kadar her sene genişler. Ağacı uzun ömürlü olup yaklaşık 2000 yıl kadar yaşayabilir. Verimli topraklarda ağacının tacı açık ve asimetrik, verimsiz topraklarda ise daha yoğun ve yuvarlaktır. Sürgünleri gri renkli, dikensiz ve hemen hemen üç köşelidir.
Zeytin ağacı ağır ve zahmetli büyümesine karşın uzun ömürlü ve dayanıklı bir ağaçtır. Bu nedenle adı mitoloji ve botanikte “Ölümsüz Ağaç”tır. Zeytin ağacı derken, Hititleri, Yunanları, Romalıları, İsa’nın havarilerini, Türklerin Anadolu’yla gelişini gören, Pir Sultan’ı, Karacaoğlan’ı bilen ölümsüz bir ağaçtan söz ediyoruz. Yüzyıllarca bu toprakların insanları zeytinyağı ile aydınlatmıştır karanlıkları, ama ondan da önemlisi zeytin ve zeytinyağı onların karnını doyurmuştur. Ege’deki batık gemilerde dev amforaların bulunması zeytinyağı ticaretinin her dönemde önemli olduğunun göstergesidir. Akdeniz demek, sonsuz bir maviliğin etrafında kök bulmuş kurşuni yeşil demektir biraz da. Bu kurşuni yeşil zeytin ağacıdır.
Zeytin ağacı için en verimli ortam yazları sıcak, kışları ise ılıman geçen iklimlerdir. Zeytin ağacı ışığı, güneşi ve 15°C üstündeki sıcaklığı sever. Derinlere uzayan kökleri sayesinde kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişlidir. Yıllık ortalama 220 mm yağış, zeytin ağacının verimli bir şekilde büyümesi için yeterlidir. Zeytin ağacı genellikle rakımı düşük coğrafyalarda yetişir. Çalı görünümündeki zeytin ağacının yapraklarının üst yüzü koyu, alt yüzü ise gümüş rengindedir. Yapraklar mükemmel bir düzen içinde dalın iki tarafından karşılıklı olarak çıkar. Ortalama 40-50 cm genişliğindeki gövde çürümeye karşı çok dayanıklıdır. Ağaç yaşlanınca yumrulardan gelişen yeni uçlar gövdeyi tazeler. Ortalama boyu 2-10 m olan zeytin ağacı bir yıl bol, bir yıl az ürün verir. Çiçek verme mevsimi Kuzey Yarım Küre’de Nisan ve Haziran ayları arasındadır. Yeşil zeytinler Ağustos ayı sonundan Kasım ayı başına kadar olan süre içinde olgunlaşır.
Zeytin ağacının yüzlerce çeşidi bilinir. Zeytin çeşidinin rengine, boyutuna, şekline ve büyüme özelliklerine, zeytinyağı niteliklerine de önemli etkisi vardır. Zeytin çeşitleri öncelikle yağ, yemek veya her ikisi için kullanılabilir. Tüketim için yetiştirilen zeytinlere genel olarak “sofralık zeytin” denir.
Pek çok zeytin çeşidi kendi kendine steril ya da neredeyse öylesine olduğundan genellikle tek bir birincil çeşit ve birincil olanı gübreleme yeteneği için seçilen ikincil bir çeşit ile çiftler halinde ekilirler. Son zamanlarda çabalar, hastalığa direnç, hızlı büyüme ve daha büyük veya daha tutarlı mahsuller gibi çiftçiler için yararlı niteliklere sahip hibrit çeşitler üretmeye yöneliktir.
Zeytin hasadında toplama şekilleri binlerce yıldan bu yana neredeyse değişmemiştir ve asırlar boyunca elle toplama ya da sırıkla silkme yöntemi kullanılmıştır. Hasat, Ekim ile Şubat ayları arasında yapılır. Ülkemizde eskiden kullanılan sırıkla silkme yerine yavaş yavaş makineli hasat uygulanmaya başlamıştır. Günümüzde zeytin hasadında kullanılan makinelerde gövde veya dal sarsma, yerdeki meyveleri emici ekipmanlarla toplama yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Elle toplamada sağma veya taraklama yöntemi, yerden toplamada ise merdane veya fırça kullanılır. Uygulamada en fazla emek gerektiren yöntem elle toplamadır. Saatte en fazla 9-10 kg zeytinin toplandığı bu yöntem, meyve sağlam ise asidite seviyesi %0,8’den az, tat, aroma ve lezzet gibi duyusal özellikler bakımından en iyi kalitede natürel sızma zeytinyağı üretilmesini sağlar.